BİR KASIM DÜŞÜ
Yalnızlığımın içine pek çok hayal sığdırmak gibi bir yeteneğim vardı bir zamanlar. Herkes elini eteğini çektiğinde , gecenin uçsuz bucaksız dinginliğinde pek çok yerde , karakterde düşlediğim dünyada hayal ederdim. Sadece benim bildiğim bu alemde uykuya dalmadan evvel bir masal yaşatırdım kendime. Çünkü gerçekliğe açıldığında gözlerim işler pek de yolunda gitmiyordu. Kalabaklıklar içinde çoğunluktan biri gibi olmaya çalışsam da bir türlü uyduramıyordum kendimi olaylara. Farklı maskelerle aralarında varolup ,tıpkı onlar gibi bende buradayım demeye çalıştım defalarca. Lakin her seferinde ya dışlandım ya da kendim kaçtım onlardan. Sonra kendi masallarıma dönüverdim tıpkı bir bağımlının koşarak kendini uyuşturması gibi . Sonra bir gün tam kendimi boşluğa salmışken , hayaller aleminden vazgeçmişken , bir fısıltı çalındı kulağıma , buz kesen ellerimden bir filiz yeşerdi . Filiz büyüdükçe benim masal dediğim her şey gerçeğin kendisi oluverdi. Hatta öyle ki hayallerimin bile